Dinozorlara ilk defa yaklaşık 230 milyon yıl önce rastlanmıştır. Yeryüzünde sadece 2 milyon yıldır var olan insanoğlunun yanında dinozorların 160 milyon yıllık hakimiyeti oldukça uzun bir süredir.

Görünüş bakımından birbirinden çok farklı olan dinozorların ortak özellikleri şöyledir: Uzun kuyruklu iri bir gövde, uzun bir boyun, beyin boşluğu çok ufak küçük bir baş, sağlam ve hafif bir omurga, çok omurlu bir kuyruk sokumu, ön bacaklarda daha uzun arka bacaklar, ilik boşluğu büyük kemikler. Ancak her dinozor dev gibi değildi! Çünkü tavuk boyutlarından; tonlarca ağırlığa ve metrelerce uzunluğa ulaşabilen bir sürü farklı dinozor türünün fosili gün ışığına çıkarıldı. Çoğu insan dinozorların yumurtadan çıktıklarını bilmez. Dinozorlara ait kuluçkalar ilk kez 1920'li yıllarda Gobi Çölü'nde keşfedilmiştir.

Şu ana kadar 350 tür dinozor tespit edilmiş, bunların yarısından fazlası son 20 yıl içinde keşfedilmiştir. Dinozorların bazı türleri etobur bazıları ise otoburdur. Denizde yaşamış olan bir türü yoktur, hepsi karada yaşamıştır. Onlarla ilgili tüm bilgimizi her geçen gün keşfedilen fosillerine borçluyuz.
Bilim adamlarının yaptıkları araştırmalara göre yaklaşık 65 milyon yıl önce o zaman Dünya'da var olan canlı türlerinin % 75'inin yok olmasına yol açan bir olay gerçekleşmiştir. Bu olaya ilişkin bazı tahminler bulunmaktadır. Dinozorlar gezegende oluşan sıcaklık değişikliklerine uyum sağlayamamış olabilirler. Dünya'daki bitkilerin çevresel değişiklikler sonucu ortadan kalkmasıyla, bitkilerle beslenen dinozorlar açlıktan ölmüş, bunları etle beslenen türler izlemiş olabilir. Bitki örtüsünün yok oluşuna ilişkin bir kurama göre, dev boyutlarda bir göktaşının Dünya'ya çarpması sonucu oluşan toz bulutu yıllarca güneş ışınlarına engel olmuş olabilir.
Aslında bugün bazı paleontologlara (eski jeolojik dönemlerdeki yaşam biçimlerini çoğunlukla fosillere bakarak inceleyen bilim adamları) göre dinozorların hepsinin soyu tükenmedi; onların "teropod" (canavar-ayak) adlı bir kolu yani kuşlar bugün binlerce türüyle aramızda yaşıyor.
|